Sirküler Tarihi: 12.08.2013
Sirküler No : 2013/42
YENİ GELİR VERGİSİ YASA TASARISI NELER GETİRİYOR
Gelir vergisinde önemli değişiklikler içeren Yasa Tasarısı 13 Haziran’da Meclis Başkanlığı’na sunuldu.
Gelir Vergisi Kanun Tasarısı üzerindeki Meclis çalışmalarının Ekim ayı içinde başlaması bekleniyor.
Tasarı ana başlıklar halinde aşağıdaki düzenlemeleri içeriyor:
1) Vergi oranları ve tarife yapısı korunuyor. Asgari geçim indirimi müessesesi, ücretlerde özel indirim adı altında uygulanmaya devam edecek. Üçüncü çocuk için indirim oranı %5’ten %10’a çıkartılıyor.
2) Genç girişimcilere vergi indirimi getiriliyor. İlk defa gelir vergisine tabi olacak yirmidokuz yaşını doldurmamış genç girişimcilerin iş kurmaları teşvik ediliyor. Bu kapsamda, üç yıl boyunca elde edilen kazancın asgari ücrete tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan vergi, genç girişimciler tarafından verilecek gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden indirilebilecek.
Tasarının “Vergi indirimi” başlıklı 83. maddesine göre;
Ticari, zirai ve mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisine tabi olan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmidokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, talepleri halinde, faaliyete başladıkları vergilendirme döneminden itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri kazançlarının asgari ücretin yıllık tutarına isabet eden kısmının vergi tarifesinin ilk gelir dilimine uygulanan oran ile (%15) çarpılmasıyla bulunan tutar, bunların kazançları üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilebilecek. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmayacak.
Tasarıda vergi indiriminin uygulanması aşağıdaki şartlara bağlanmış durumda:
a) Kendi işinde bilfiil çalışılması veya bulunulması (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmamakta).
b) Faaliyete devam eden bir işletmenin eş ve üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve kayın hısımlarından devralınmamış olması.
c) Faaliyetin adi ortaklıklar ve şahıs şirketleri vasıtasıyla yürütülmesi halinde tüm ortakların bu maddedeki şartları taşıması.
d) İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması.
d) Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenmemesi (Bu yönde tespitin bulunması halinde, ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmak suretiyle gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.).
3) Mevcut Gelir Vergisi Kanununda geçici madde ile yönlendirilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesine yönelik düzenleme tüm unsurları ile birlikte kalıcı hale getiriliyor.
4) Tarımda sektöründe kurumsallaşmayı teşvik edici uygulamalar öngörülüyor. Münhasıran zirai faaliyette bulunan ve işletme büyüklüğü ölçülerini aşan şirketler, gerçek kişi çiftçilerle benzer esaslarda vergilendirilecekler. Ticari kazanç olarak vergilendirmeyi gerektiren sertifikalı tohum, yumru ve fide yetiştiriciliği ile hayvan fetüsü üreticiliği de zirai faaliyet kapsamına alınıyor. Çiftçi ve çiftçi sayılanların yanında çalışan işçilerin asgarî ücrete tekabül eden ücretleri için vergi indirimi getirilmekte. Tarımda kullanılan iktisadi kıymetlerin daha kısa sürede itfa edilebilmesine yönelik düzenleme öngörülüyor. Ayrıca biçerdöver, kamyon veya ikiden fazla traktöre sahip olmak tek başına gerçek usulde vergilendirmeyi gerektirmeyecek.
5) Halihazırda ek, geçici ve mükerrer maddeleriyle birlikte 210 maddeyi aşmış olan Gelir Vergisi Kanunu ile 45 maddeden oluşan Kurumlar Vergisi Kanunu birleştirilerek, tasarıdaki madde sayısı toplamda 92’ye indiriliyor.
6) Tasarı ile beyanname veren mükellef sayısının artırılması öngörülmekte. Bu kapsamda, ücret ve istisna serbest meslek kazancı elde eden gerçek kişilerden, elde etikleri gelirleri Kanunda belirlenen tutarı aşanlara da beyanname verme zorunluluğu getiriliyor. Beyanname verilmesi durumunda bu kişiler; yaptıkları bağış ve yardımları vergi matrahlarından, eğitim ve sağlık harcamalarının bir kısmını hesaplanan vergilerinden indirebilecekler.
7) Tasarıda, beyanname verme süreleri bir ay öne çekilerek, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması öngörülüyor. Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, hasılat eşiklerinin altında kalanların, basit usulde vergilendirilebilmesi imkânı mevcut Tasarı’da da korunuyor.
8) Basit usule tabi mükelleflerin kayıtlarını kendilerinin tutabilmesi mümkün hale getiriliyor.
9) Geçici verginin iade talebi, ilgili yılın sonuna kadar yapılabilirken, bu süre zamanaşımı süresine öteleniyor. Böylelikle muhtelif nedenlere iade talep süresini geçiren mükelleflerin yasal haklarının zamanaşımı süresi içinde devamı amaçlanıyor.
10) Kentsel rantların ve sermaye kazançlarının vergilendirilmesindeki istisnalar daraltılıyor. Buna göre; taşınmazlar, pay senetleri, ortaklık hakları ve hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, elde tutma süresine göre kademeli olarak istisnaya tabi tutularak vergilendirilecek.
11) Taşınmazların konut olarak kiralanmasından elde edilen gelirin beyanında uygulanan götürü gider, elde edilen hasılat tutarına göre sınırlandırılacak. Belli bir hasılat tutarı üzerinde gelir elde edilmesi halinde ise bu uygulamaya izin verilmeyecek.
Haklar ile taşınmazların konut olarak kullanım dışındaki amaçlarla kiraya verilmesinden elde edilen hasılat için ise götürü gider uygulamasına son verilecek. Ancak, bu mükellefler, kiralamaya konu taşınmazlar için yaptıkları gerçek giderleri gelirlerinden indirebilecekler.
Anılan düzenlemeye göre mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilen kazancın tespitinde hasılattan gerçek giderlerin indirilmesi esas. Ancak, elde ettikleri gayrimenkul sermaye iradı münhasıran taşınmazların konut olarak kiraya verilmesinden oluşan ve buna ilişkin hasılatları vergi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükellefler, diledikleri takdirde gerçek giderlere karşılık olmak üzere hasılattan istisna tutarını düştükten sonra kalan kısmın %25’ini, ikinci gelir dilimindeki tutarı aşıp üçüncü gelir dilimindeki ücret dışındaki gelirler için geçerli olan tutarı aşmayan mükellefler ise aynı şekilde bulunan tutarın %15’ini götürü gider olarak indirebilirler.
12) Türkiye’de kalma süresi üç tam yılı aşan iş adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın çalışanları tüm kazançları üzerinden vergilendirilecek.
Tam mükellefiyet ölçütü, OECD uygulamalarına paralel olarak, oniki aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, toplam yüzseksenüç gün veya daha fazla Türkiye’de kalanları kapsayacak şekilde yeniden düzenleniyor.
13) Mülkiyeti işverene ait konutların çalışana mesken olarak tahsis edilmesi suretiyle uygulanan ücret istisnası, Kamu Konutları Kanunu’ndaki kira bedelleri emsal alınarak sınırlandırılıyor.
14) Vergi tabanını genişletmeye yönelik olarak, teknolojik gelişmeler ışığında her türlü elektronik ortam veya alan adlarının kiralamasından elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı kapsamına alınıyor.
15) Kurumların, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ortaklık payı ile ilişkili olmaksızın ödenen kar paylarının ücret olarak tarifeye göre vergilendirilmesi öngörülüyor.
16) Vergi alacağını güvence altına almaya yönelik olarak Kat Mülkiyeti Kanununa göre oluşturulan yönetimler, her türlü iş hanı ve toplu iş yönetimlerine vergi kesintisi yapma sorumluluğu getiriliyor.
17) İkamet amacıyla kullanılan tek konutun elden çıkarılmasından doğan kazançlar vergiden istisna ediliyor.
18) Eşin anne ve babasının kullanımına bedelsiz olarak tahsis edilen konutlarda emsal kira bedeli esası uygulamasından vazgeçiliyor. Sahip olduğu konutu eşinin anne ve babasının ikametine bedelsiz olarak bırakanlar bu konutlar için emsal kira bedeli üzerinden gelir beyan etmek zorunda kalmayacaklar.
19) Üçüncü çocuk için vergi indirimi tutarı artırılıyor.
20) Öğrencilere, bakıma muhtaç olanlara ve yaşlılara destek olmak amacıyla; öğrenci yurtları, bakımevleri ve huzurevlerine ödenen oda ve yatak ücretlerinin gayrimenkul sermaye iradından indirilmesine olanak sağlanıyor.
21) Engellilere sağlanan vergisel avantajlar artırılarak devam ettiriliyor. Engelli vatandaşların istihdam imkânlarının artırılması amacıyla korumalı işyeri indirimi getiriliyor. Bu işyerlerinde istihdam edilen engelli çalışanlara yapılan ve kazancın tespiti sırasında indirilen ücret ödemeleri ayrıca beyanname üzerinden de indirilebilecek.
22) Isı yalıtımı ve enerji tasarrufuna yönelik harcamaların, elde edilen kira gelirinden doğrudan indirilebilmesi imkanı getiriliyor.
23) Tasarıda vergi uygulaması açısından çocuk tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan onsekiz yaşını veya tahsilde olup yirmibeş yaşını doldurmamış olan çocuklar şeklinde tanımlanıyor. Ancak, maddede çocuk tabiri sosyal gerekçelerle tanımlanmakta, nafaka verilenler, evlat edinilenler, vesayeti altında bulunmak ve mükellefle birlikte oturmak şartıyla ana veya babasını kaybetmiş torunlar ya da mükellefin veya eşinin kardeşleri veya mükellefin veya eşinin kardeşlerinin çocukları da Kanun’un uygulamasında çocuk olarak kabul ediliyor.
24) Tasarıda, uygulamada sıklıkla karşılaşılan ticari organizasyonun tanımına yer veriliyor. Bir faaliyetin ticari muhasebe tutmayı gerektirecek hacim ve önemde olması, faaliyetin özelliğine göre, sermaye tahsisi, personel istihdamı, reklam ve tanıtım gibi pazarlamaya yönelik işlemlere girişilmesi, dış kaynak temini, işe mahsus makine ve araç tedariki gibi haller ticari organizasyonun varlığına karine olarak kabul edilecek. Bu sayılan işlemlerin biri veya bir kısmı ya da tümü, faaliyetin özelliğine göre işin ticari organizasyon kapsamında olup olmadığının tespitinde dikkate alınacak.
25) Tasarıda özel inşaat işlerinin vergilendirilmesine yönelik olarak oldukça ayrıntılı düzenlemeler getiriliyor. Buna göre;
a) Taahhüt niteliği bulunsun ya da bulunmasın başkasının arsası üzerinde taşınmaz inşa etme faaliyeti her halükarda ticari kazanç hükümlerine tabi kılınıyor.
İktisap şekli ve tarihi ne olursa olsun, kendi arsası üzerine inşaat yapan veya kat karşılığı inşaat işleri dâhil yaptıranların bu inşaat faaliyetlerinden doğan kazançları, inşaat faaliyetinin arsa sahibinin ticari işletmesi bünyesinde gerçekleştirilmesi halinde ticari kazanç hükümlerine tabi olacak.
Kat karşılığı inşaat işleri dâhil başkasına yaptırılan inşaatlarda, hasılatın müteahhit ile paylaşılmasının kararlaştırılmış olması halinde, faaliyet arsa sahibi yönünden de ticari faaliyet sayılacak.
b) Ticari işletme bünyesinde yapılmamış olan ve arsa sahibi tarafından inşa edilen veya ettirilen taşınmazların ya da kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde inşa edilip arsa sahibine bırakılan taşınmazların brüt kapalı alanları toplamının;
- Bin metrekareyi aşması halinde ilk satış tarihinden itibaren ticari faaliyete başlanıldığı kabul edilecek. Beşyüz metrekare ile bin metrekare (bin metrekare dâhil) arasında olması halinde ise inşa edilen taşınmazların satışının arsa sahibine veya müteahhide ait ticari bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilmesi halinde ilk satış tarihinden itibaren ticari faaliyete başlanıldığı kabul edilecek. Bu kapsamda taşınmaz inşa ettiren arsa sahipleri, istedikleri takdirde inşaat faaliyetine başlanıldığı tarihten itibaren mükellefiyet tesis ettirebilecekler.
- Beşyüz metrekareyi (beşyüz metrekare dâhil) aşmaması halinde ise inşaat faaliyeti nedeniyle arsa sahibi yönünden ticari kazanç hükümleri uygulanmayacak.
Yukarıda belirtilen bin metrekareyi aşma durumunda, arsa sahibi yönünden inşaatın bitim tarihini takip eden takvim yılı başından itibaren üç takvim yılı içinde taşınmaz satışı yapılmaması halinde, bu sürenin sonunda anılan taşınmazlar inşaatın bitim tarihindeki maliyet bedeli üzerinden iktisap edilmiş sayılacak.
Yapılan son satış işleminden başlayarak üç yıl içinde herhangi bir taşınmaz satışı yapılmaması durumunda, ticari faaliyetin sona erdiği kabul edilerek satışa konu edilmeyen taşınmazlar işletmeden çekilmiş sayılacak. Bu hüküm ticari faaliyetine bu süre içerisinde son verenler hakkında da uygulanacak. İşletmeden çekilen taşınmazlar, inşaatın bitim tarihindeki maliyet bedeli üzerinden bu tarihte iktisap edilmiş sayılacak.
Yukarıda belirtilen metrekare büyüklüğünün hesabında, aynı takvim yılı içinde inşasına başlanan, sürdürülen veya tamamlanan birden fazla inşaat işi bulunmaktaysa, bu işlerin tamamı topluca dikkate alınacak.
c) Özel inşaat işlerinde, inşa edilen veya ettirilen her bir bağımsız bölüm ya da müstakil yapının alıcıya teslim edildiği yıl bunlara ilişkin kâr veya zarar tespit edilecek. İnşaatı tamamlanan bağımsız bölüm veya müstakil yapıya ait tapunun devir ve tescil işlemi yapılmamış olsa dahi bağımsız bölümlerin ya da müstakil yapının fiilen alıcının tasarrufuna bırakılması teslim sayılacak.
Kat karşılığı inşaat işlerinde arsa sahibine verilen taşınmazların müteahhit defter kayıtlarında oluşan maliyet bedeli, müteahhit yönünden, iktisap edilen arsa payının maliyet bedeli sayılacak. Arsa sahibinin iktisap ettiği taşınmazların maliyet bedeli ise arsa sahibinin uhdesinde kalan arsa payının emsal bedeli ile müteahhit defter kayıtlarında oluşan maliyetlerden arsa sahibine verilen taşınmazlara isabet eden tutarın toplamından oluşacak.
Kat karşılığı inşaat işleri dışında kalan özel inşaat işlerinde arsa sahibinin arsasını inşaat yapımına tahsis etmesi halinde, arsanın maliyet bedeli olarak inşaatın başladığı tarihteki emsal bedeli esas alınacak. İnşa edilen taşınmazların maliyet bedeli de arsanın emsal bedeline, inşaat dolayısıyla katlanılan maliyet ve giderlerin eklenmesi suretiyle tespit olunacak.
Birden fazla bağımsız bölüm ya da müstakil yapı içeren özel inşaatlarda, hangi bölüm veya yapıya isabet ettiği kesin olarak tespit edilemeyen giderler, her bir bölüm veya yapının brüt alanının, inşaatın toplam brüt alanına oranı dâhilinde dağıtılacak.
26) Kurumların aktiflerindeki taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlara ilişkin istisna, ticari kazancını bilanço esasına göre tespit eden gerçek kişiler için de getiriliyor.
Anılan düzenleme kapsamında ticari kazancını bilanço esasına göre tespit eden gerçek kişiler ile kurumların aktiflerindeki taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlar aşağıda belirtilen süre, oran ve şartlar çerçevesinde gelir vergisinden istisna edilecek:
a) Yukarıda sayılan mal ve hakların elde tutma süresine bağlı olarak, satışından doğan kazanca uygulanacak istisna oranları:
- İki tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %40.
- Üç tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %50.
- Dört tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %60.
- Beş tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %75.
İstisna mevcut düzenlemede olduğu gibi satışın yapıldığı dönemde uygulanacak ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacak. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şart. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılacak.
Taşınmazların; kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, finansal kiralama şirketlerine satışı ve varlık kiralama ile finansal kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar için bu oran %100 olarak uygulanacak ve bu taşınmazlar için süre şartı aranmayacak. Ancak, söz konusu taşınmazların, kaynak kuruluş, kiracı tarafından veya sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi hali hariç olmak üzere, varlık kiralama veya finansal kirama şirketi tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, bu taşınmazların kaynak kuruluşta veya kiracıdaki varlık kiralama veya finansal kiralama şirketine devirden önceki kayıtlı değeri ile anılan kurumlarda ayrılan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılacak
Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınacak.
Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışındaki sürelerin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınacak.
Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan mükelleflerin bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışında tutulacak.
27) Mevcut Gelir Vergisi Kanunu’nda bulunan serbest meslek kazanç istisnası, Tasarı’da da aynen korunuyor. Buna göre, müellif, mütercim, heykeltıraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı, senarist, mucit ve durumları bunlara benzeyenler ile bunların kanuni mirasçılarının, fikir ve sanat eseri niteliği taşıyan;
a) Hat, gravür, minyatür, tezhip, ebru,
b) Resim, heykel, beste, nota halindeki eserler, şiir, kitap, roman ve hikayeler,
c) Bilimsel araştırma ve incelemeler,
ç) Mevcut bir yazılımı değiştiren veya geliştirenler dâhil bilgisayar yazılımları,
d) Makale, araştırma ve inceleme yazıları ile tercüme, yorum, karikatür, fotoğraf, eğitim, kültür ve belgesel nitelikli filmler, video bant, röportaj, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu, yazılı koreografi eserleri,
gazete, dergi, bilgisayar, internet ortamı, radyo, televizyon veya videoda yayınlamak, kitap, CD, resim, disket veya benzeri ortamlarda basmak suretiyle ya da bu eserleri ve patentleri satmak, bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat gelir vergisinden müstesna kılınıyor. Bu gelirlerin arızi olarak elde edilmesi ve bu eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler de istisna kapsamında bulunuyor.
Yukarıda sayılan istisna gelirlerin, vergi tarifesinin ücretler için geçerli olan dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın iki katını aşması halinde istisna hükmü uygulanmayacak.
Yukarıda sayılan gelirleri elde edenler, söz konusu istisnadan faydalanma durumlarına bakılmaksızın Vergi Usul Kanununa göre defter tutma, belge düzenleme ve bildirimde bulunma ödevlerinden muaf kılınmışlardır.
Yukarıda bahsolunan faaliyet konuları ile iştigal eden mükelleflerden beyanname vermek durumunda olanlar dilerlerse gerçek gider usulü yerine hasılatlarının %25’lik kısmını (götürü) gider olarak dikkate alabilecekler.
28) a) Bina ile arazi, kaynak ve madensuları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri, tuzlalar, tuğla ve kiremit harmanları ile bunların bütünleyici parçaları ve eklentileri,
b) Voli mahalleri ve dalyanlar,
c) Taşınmaz olarak tescil edilen haklar,
d) Motorlu olup olmadıklarına ve tonilatolarına bakılmaksızın gemi ve gemi payları ile
tam mükellef kurumlara ait olan pay senetlerinin, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasında
- İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %40’ı,
- Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %50’si,
- Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %60’ı,
- Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %75’i.
Tam mükellef kurumlara ait olup, Borsa İstanbul Anonim Şirketinde işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan pay senetlerinin, portföyünün sürekli olarak en az %51’i Borsa İstanbul Anonim Şirketinde işlem gören pay senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin ilgili olduğu fona iadesi dışındaki yollarla elden çıkarılmasından elde edilen gelirler.
Tam mükellef anonim şirketlerde sahip olunan pay senetlerinin halka arz edilmek suretiyle elden çıkarılmasında;
1) İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %60’ı,
2) Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %70’i,
3) Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %80’i,
4) Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde edilen gelirlerin %90’ı
gelir vergisinden istisna kılınıyor.
29) Tasarının 70. maddesinde yıllık gelir vergisi beyannamesinin verileceği dönem yeniden düzenlenmiştir. Buna göre yıllık beyanname, gerçek kişiler tarafından takvim yılını izleyen yılın Şubat ayının başından yirminci günü akşamına kadar; kurumlar tarafından ise hesap döneminin kapandığı ayı izleyen üçüncü ayın başından yirminci günü akşamına kadar tarha yetkili vergi dairesine verilecek veya taahhütlü olarak posta ile gönderilecektir.
Mevcut yasal düzenlemede olduğu gibi takvim yılı içinde Türkiye’yi terk edenlerin beyannameleri terke tekaddüm eden onbeş gün içinde; ölüm halinde ise ölüm tarihinden itibaren dört ay içinde verilecektir.
30) Yıllık beyanname ile bildirilen gelir veya kazanç üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi; gerçek kişiler tarafından Şubat ve Haziran aylarında olmak üzere iki eşit taksitte, kurumlar tarafından ise beyanname verilmesi gereken ayın sonuna kadar ödenecek.
31) Gerçek kişiler tarafından yıllık beyannamede bildirilen gelir ve kazancın indirime esas tutarının %15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gerçek ya da tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının vergi tarifesinin ilk gelir dilimine uygulanan oran ile çarpılmasıyla bulunan tutar, bunların kazançları üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilebilecek. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmayacak.
Halen yürürlükte bulunan Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde, beyan edilen gelirin % 10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebiliyor.
Tasarı ile indirilebilecek tutara asgari ücretin yıllık tutarı aşamama şartı getiriliyor. Ayrıca vergi indirimi, indirim konusu harcama, vergi tarifesinin ilk gelir dilimine uygulanan oran ile (%15) çarpılmasıyla bulunan tutarın, bunların kazançları üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle gerçekleştirilecek. Bu da yürürlükteki Yasa’yla karşılaştırıldığında, yüksek matrah beyan eden mükelleflerin aleyhine bir durum oluşturmakta.
Halen yürürlükte bulunan Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde indirim konusu harcamaların gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartı bulunurken, Tasarı da bu şart kaldırılıyor. Böylelikle özellikle Vakıf Üniversitelerinde okuyan öğrencilerin harcamalarının aileleri tarafından vergi indirimine konu edilebilmesinin önü açılmış oluyor.
32) Gerçek usulde vergilendirilen ve işletme büyüklüğü ölçülerini en az %50 oranında aşan çiftçi ve çiftçi sayılanların yanında bilfiil zirai faaliyette çalışan işçilerin ücretlerinin asgari ücrete tekabül eden kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecek. Bu istisna tutarını, istatistikî bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini dikkate almak suretiyle iller, ürün veya ürün havzaları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye ve asgari ücretin iki katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınıyor.
Saygılarımızla,
Erdal SÖNMEZ & Bülent ERSAN & S. A. ARISOY
SİNERJİ Denetim Danışmanlık
ve Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.