Sirküler Tarihi : 05.10.2016
Sirküler No : 2016/26
VERGİ AFFI YASASI İLE GETİRİLEN VARLIK BARIŞI UYGULAMASININ ESASLARI
Bilindiği üzere vergi affı yasası olarak bilinen 6736 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun" 19 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün itibariyle yürürlüğe girdi. Söz konusu Kanunla vergi yasaları ve sosyal güvenlik mevzuatı uygulamalarına ilişkin olarak mükelleflere af niteliğinde çok önemli kolaylıklar getirildi. Bu kolaylıklardan birisi de varlık barışı uygulaması.
Bahsolunan Kanun'un 7. maddesi uyarınca, yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 31/12/2016 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler. Ayrıca gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2016 tarihine kadar kanuni defterlere kaydedilebilecek.
1. Yurt Dışında Sahip Olunan Varlıkların Türkiye'ye Getirilmesi:
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 31/12/2016 tarihine kadar Türkiye’ye getiren gerçek ve tüzel kişiler, madde hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Söz konusu varlıkların 31/12/2016 tarihine kadar bir veya birden fazla seferde Türkiye’ye getirilmesi mümkün.
Türkiye’ye getirilmekten maksat;
- Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da
- Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesi olarak tanımlanmış durumda.
Defter tutan mükellefler dilerlerse bu kapsamda Türkiye’ye getirdikleri varlıklarını işletme kayıtlarına dahil edebilecekler. İşletmelere bu şekilde dahil edilen varlıklar, vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacak. Aynı şekilde, söz konusu varlıklar herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın işletmeden çekilebilecek ve işletmeden çekilen bu varlıklar dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmayacak.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, yurt dışından getirdikleri ve kanuni defterlerine kaydettikleri varlıkları için pasifte özel bir fon hesabı açabilecekler. Söz konusu hesap serbestçe tasarrufa konu edilebilecek, sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecek. Fon hesabında tutulan bu tutarlar birleşme, devir ve bölünme hallerinde veya işletmenin tasfiye edilmesi durumunda dahi vergiye tabi tutulmayacak. Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması hâlinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak; gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecek.
Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit olunanlar ile serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler söz konusu varlıkları defterlerinde ayrıca gösterebilecekler.
Kayıtlara alınan varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.
Yurt dışında bulunan varlıklar yine yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 19.08.2016 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2016 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecek. Bu takdirde defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın anılan madde hükümlerinden yararlanılabilecek.
2. Yurt İçinde Sahip Olunan Varlıkların Kanuni Defterlere Kaydı:
Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri sahip oldukları, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını 31/12/2016 tarihine kadar kanuni defterlere kaydedebilecekler.
Hükmün uygulanmasında taşınmazlar, Türk Medeni Kanununda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan malları ifade etmekte. Bunlar Medeni Kanun'da;
- Arazi,
- Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
- Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler
olarak sayılmış durumda.
İşletmeye kayıt yapılırken, taşınmazların rayiç bedelinin Türk Lirası karşılığı esas alınacak.
Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde gelir unsuru olarak dikkate alınmayacak. Ayrıca söz konusu varlıklar dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek.
a) Bilanço Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerce Yapılacak İşlemler:
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, yurt içinde bulunan ve defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel bir fon hesabı açacaklar. Bu fon sermayeye eklenebileceği gibi ortaklara da dağıtılabilecek. Fon hesabında tutulan bu tutarlar, işletmenin tasfiye edilmesi halinde vergilendirilmeyeceği gibi birleşme, devir ve bölünme hallerinde de vergiye tabi tutulmayacak. Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması halinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecek.
b) Serbest Meslek Kazanç Defteri İle İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerce Yapılacak İşlemler:
Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit olunanlar ile serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler de kanuni defterlerinde yer almayan varlıklarını 31/12/2016 tarihine kadar işletme defteri ile serbest meslek kazanç defterine kaydedebilecekler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde gelir unsuru olarak dikkate alınmayacak.
İşletmeye kaydedilen bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararların, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmesi ilgili Kanun hükmüne göre mümkün değil. Ayrıca defter kayıtlarına intikal ettirilen taşınmazlar hakkında amortisman uygulaması da yapılamayacak.
3. Varlık Barışından Yararlanan Mükellefler İçin Kanun'da Öngörülen İnceleme Yasağı:
Yurt dışından Türkiye’ye getirilen veya yurt içinde olup kanuni defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle, ilgili madde hükmünden yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında, başkaca bir neden ile gerekli olması hali saklı kalmak üzere sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacak, vergi cezası ve idari para cezaları kesilemeyecek.
Saygılarımızla,
Erdal SÖNMEZ & Bülent ERSAN
SİNERJİ Bağımsız Denetim
Danışmanlık ve Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.